DİĞER
"Sahaflar Kitabı, tanıdığım, dost olduğum sahaflarla yapılan sohbetler ve Bayezit’teki eski Sahaflar Çarşısı ile ilgili anıların toplandığı bir yapıt. Okurken bütün ömrüm gözümün önünden geçti, özellikle eski “Sahaflar Çarşısı” ile ilgili hatıralarım canlandı. Eski kitaplar ve eski 'mecânin-i kütüp' dostlar kafamda bir bir canlandı ve uzun süre bu hatıralarla baş başa kaldım.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Pandemi, mülteciler, Ukrayna savaşı, küresel iklim krizi, yolsuzluk, politik gerginlik, artan ırkçılık ve ayrımcılık, ekonomik kriz, distopyalar… Bütün bu gergin gündemi biraz olsun unutup rahatlamanızı sağlayacak, seyahatte ve tatilde yanınızda gezdirebileceğiniz, neşeli ve sürükleyici bazı kitaplardan küçük bir derleme...
Suzan Nana Tarablus’tan yine tarihsel belge niteliğinde bir kitap: Baba Bize Neden Dönme Diyorlar? Geçmişin suya yazıldığı memleketimizde, “Selanikli, Sabetaycı, Dönme” gibi farklı isimlerle anılan bir topluluğa resmî anlatının ötesinde, tanıklıklarla kulak veriyor Tarablus.
Hakan Bıçakcı: “Çıkış noktam sansürdü. Keyfi ve ikiyüzlü bir şekilde uygulanan, her geçen gün biraz daha absürd bir hal alan sansür olgusundan duyduğum rahatsızlık. Genelde çıkış noktam bir tür rahatsızlık olur zaten.”
"Benim ilgimi çeken şey şu: Nasıl oluyor da bir insan diğerinin üzerinde tahakküm kurabiliyor? Bunun çeşit ve metotları nedir? Yolları nedir bunun? Ne üzerinden ikna edilebilir bir insan bir baskı düzeninde boyun eğmeye? Baskı düzeni nasıl olur da bir kültüre dönüşür, yayılır ve norm olur; nasıl olur bu?"
"İyiliği Düşünmek gibi bir ad taşıyan bir kitapta bence “iyilik” kavramı, hem “iyi”den bağımsız olarak hem de soyut olmaktan çıkarılarak ve bugünkü kaygılarla daha derinlikli düşünülüp tartışılmalıydı."
"Bu tuhaf ve ürkütücü günlerde yapacağımız en iyi şey, yapmayı en iyi bildiğimiz şeyi en iyi şekilde yapmaya çalışmak olabilir mi? Hani o içe sinen, önce yapana, sonra da değdiğine mutluluk veren cinsten… İşte zorunlu karantina günlerinde, Nejat Yavaşoğulları’nın şarkısı Okaliptus’a Hakan Kurşun’la birlikte hayat verirlerken yapılan tam olarak buymuş. İkiliyle müzikleri, özlemleri, bildikleri ve bilmedikleri üzerine açık kalpli bir söyleşi yaptık."
Bu albümleri seveceğinizin tabii ki bir garantisi yok. Çünkü malumunuz, zevkler ve renkler… Hem ayrıca bir albüm burada yer almıyordur ama o da her emek sarf edilen eser gibi anılmayı hak ediyordur, birinin kulağına çalınıyordur vs.
Selahattin Demirtaş, Devran adlı kitabıyla Fransa'nın saygın ödüllerinden Prix Médicis étranger'ye aday gösterildi
Kültürel iktidar ancak kendi bahçenden çıkabilecek gücü bulduğunda etkisini göstermeye başlar; başka bahçelerdeki birikime kucak açarak, bundan mutluluk ve gurur duyarak…
Emre Orhun, Hakan Günday romanını, kendi imgelemiyle “ezmiyor”. Teknik olarak “desenler” ve “resimler” olarak iki ana ebat, aciliyet ve işlevde okura, yazara, metne ve anlatıya refakat eden çalışmalar, ne yazar, ne okurla rekabete de giriyor
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık